17 Şubat 2017 Cuma

SAÇ BAKIMI II (HİNDİSTAN CEVİZİ YAĞI)





 Tünaydıııınnnn 😃

Bugün blogg konuğum her şeye faydası olan mis kokulu bir yağ, başlıktan da gördüğünüz gibi hindistan cevizi  yağı... Bu yağ o kadar harika bir yağ ki ister cildinde kullan ister saçlarında istersen de yemeğinde. Her türlü faydası var. Peki ben ne için ve ne zamandır kullanıyorum ? 
Sanırım 1-2 gün önce instagram hesabımda bir video paylaştım saçlarıma hindistan cevizi yağını nasıl uyguladığıma dair. Buradan da ayrıntılı bir şekilde ne zamandır bu yöntemi kullandığımı ve nasıl uyguladığımı anlatacağım.  Ben bu mis kokulu yağ ile yaklaşık 1-1,5 sene önce tanıştım ve tanıştığım günden beri de düzenli olarak ayda bir saçlarıma geceden uygulayıp sabahında yıkıyorum. Neden hindistan cevizi yağı dediğini duyar gibiyim onunda cevabını veriyim ben 😊
-Saçlara parlaklık ve yumuşaklık kazandırır
-Saç köklerini güçlendirir + kırıkları onarır
-Saçların yağ dengesini korur 
-Kepeği azaltır
-Saç bitlerini öldürür
-Saçın hava almasını sağlar

Bunun dışında cilt bakımında da bir çok artısı var bir taşta iki kuş vurabilirsiniz mesela.
Düzenli olarak ayda bir yaptığım bu maskeyi şu sıralar haftada bir duş almadan bir saat önce yada bir gece öncesinden saçlarıma uyguluyorum. Eğer ertesi günü erken saatte kalkmak zorunda değilsem bir gece saçlarımda bekletiyorum, eğer saçlarım temiz ise saç diplerine kadar uyguluyorum hafif bir yağlanma söz konusu ise sadece orta kısımlarından uçlarına kadar uygulayıp güzel bir masajla saçlarıma yedirip, tarayıp tepeden saçlarımı topluyorum. Gece yatacağım zaman da ince bir şapka yada bone kullanıyorum yastığımı batırmamak için. Burada dikkat etmeniz gereken saç diplerine ürünü çok fazla sürmemek çünkü ne kadar çok fazla uygularsanız arındırması da o kadar zor oluyor. Bir diğer dikkat etmeniz gereken konu ise bu tarz maskeler yaptığınız zaman derinlemesine temizleyen, kalıntı bırakmayan şampuanlar kullanmanız. Peki şu sıralar maskeyi neden haftada bir yapıyorum? Bildiğiniz üzere saçlarımı kestirdim evde kendi imkanlarımla saç rengimi koyulaştırdım, malum evde boyadığım için keratin buhar bakımı falan yapamadım. Hazır boyaların içinden çıkan bakım kremi de benim saçlarımda bir işe yaramadı açıkçası, boyadıktan sonra saçlarım baya bir sertleşti ve dökülmeya başladı. Bu duruma daha fazla tahammül edemeyince  ayda bir yaptığım maskeyi haftada bir yapmaya başladım, saçlarım anca toparlamaya başladı eski yumuşaklığını kazanana kadar haftada bir bu maskeyi yapmaya devam kısacası..

Benim saçlarıma uyguladığım maskelerden biri de bu arada sırada denediğim, faydasını bulduğum saç maskelerini saç bakımı serisi adı altında sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizinde memnun kaldığınız yağlar, saç maskeleri varsa yorumda benimle ve okurlarımla paylaşabilirsiniz. 😊😘

Mutlu ve bakımlı günlere.

26 Ocak 2017 Perşembe

Maybelline Lash Sensatıonal Maskara








Herkese merhabalaaarrr 😃

Bugün blogumun konuğu uzun zamandır severek kullandığım aslında herkesin bildiği, sevenleri de sevmeyenleri de olan bir maskara. Uzun bir süredir deneyimlediğim için artık fikirlerimi sizlerle paylaşabilirim diye düşündüm, blogger arkadaşlarımın dilinden hiç düşmediği için çok merak ederek indirim döneminde gidip almıştım iyi ki almışım 😍


Maskarayı ilk kullanmaya başladığınız süre de ıslak ve zor kuruyan bir yapıya sahip olduğunu düşünebilirsiniz, ilerleyen günlerde bu maskarada diğer maskaralar gibi yapısı iyice oturup tam kıvama geliyor. Kirpiklerimi uzatmada ve hacim vermede bence gayet başarılı bir ürün, simsiyah bir yapıya sahip ve ikinci katta kirpik diplerimi iyice belirginleştiriyor. Kirpiklerimi asla yapıştırdığını düşünmüyorum ayrıca  gün içerisinde dökülme de yapmadı bende.

Fırça yapısına gelecek olursak plastik ve eğimli. Bu tarz fırçalar düşük kirpiklere sahip olanlar için bence kesinlikle ideal, çünkü o yumuşak ve düz fırçalarda istenilen sonucu pek elde edemiyorsunuz. Bu maskara için bence tek kötü şey zor çıkması, maskarayı tamamen arındırabilmek için epey bir uğraşmanız gerekiyor, bol uygulandığı zaman çift bazlı temizleyiciler bile yetersiz kalabiliyor. Almadan önce yorumları okuduğumda bazılarında kirpiklerinin dökülmesine neden olduğunu okudum, düzgün çıkartmadığım zamanlarda da bende bir iki tel dökülme yaptı bence oda gayet normal. Özel günlerinizde gözüm kapalı önerebileceğim maskaralardan biri😍
Verdiği hacmini ve kıvrıklığını ben çok beğendim simsiyah bir yapıya sahip olması da artı bir özellik bence.


Benim kirpiklerim de iki kat uygulanmış hali bu şekilde. Kirpiklerimde duruşu gerçekten çok beğendim ve tekrar tekrar aldığım indirimlerde stokladığım tek maskara.

Mutlu ve bakımlı günlere😘


19 Ocak 2017 Perşembe

Favori Dudak Nemlendiricilerim






Merhaba minnoş okurlarım 😍😚

Bugün sizleri yaz kış demeden yanımdan ayırmadığım üç favori dudak ürünlerim ile tanıştıracağım.
Aslında bir çoğunuz bu ürünleri biliyorsunuz hatta uzun süre kullanıp memnun kalanlarınız bile vardır. Ama ben birde benden tanıyın onları istedim 😊



Unutmayalım ki cildimize verdiğimiz önemi dudaklarımıza da vermeliyiz, bunu sadece kış aylarında  değil çiçeklerin baharı müjdelediği, sarı yaprakların kaldırımlara düştüğü ve hatta kavurucu güneşin altında bronzlaşırken bile dudaklarımızı düşünmeliyiz. Sizinde benim gibi dudaklarınız gerçekten çabuk kuruyup, çatlıyor ve hatta yara oluyorsa size önerdiğim bu üç ürünün en azından birini çantanızın demirbaşı yapmalısınız. Gelelim benim favori ürünlerim nelermiş.

İlk olarak yaklaşık bir buçuk sene önce gratis alışverişinde sepetime attığım ve o günden sonra bittikçe aldığım üründen bahsedelim. Evet tahmin ettiğiniz gibi Blistex Medplus, Ben bu ürünün kavanoz şeklinde olanını tercih ediyorum hem yapısı daha iyi diğerine göre hem de daha çabuk onarma, iyileşme sağlıyor. Dudaklarım gerçekten en ufak bir ateşlenme de bile kurak çöllere benzediği için özellikle kış aylarında her gece yatmadan önce mutlaka ince bir tabaka halinde dudaklarıma sürüyorum, sabah kalktığımda yumuşacık dudaklarla uyanıyorum. Bu ürünün bana göre sadece iki eksi yönü var. Birincisi; yoğun bir yapıda olduğu için her hangi bir mat rujun altına günük bakım olarak uygulanmaması, ikincisi; içeriğinin çok temiz olmaması. Buna rağmen gerçekten dudaklarımda uzun süreli bir yumuşaklık ve nemlendirme sağladığı için elimin hep gittiği nemlendiricilerden oldu kendileri..
Gelelim ikinci favori ürünüm olan bir süre önce watsons'tan belli bir alışveriş üzerine yarı fiyatına aldığım yine dudak bakımı için ideal olan dudak nemlendiricime. 
Ruby Kisses Pot O'Mıracle dudak nemlendiricisi... Daha önce blogg sayfalarında çok gördüğüm ama fiyatından dolayı pek almaya yanaşmadığım ürünü sonunda aldım ve denedim. Kullandığım günden beri dudaklarımın dostu oldu 😊 Yapısına gelecek olursak yine Blistex gibi yoğun bir yapıda, dudaklarınızın çok kuru olduğu dönemlerde uzun süreli bir nemlendirme ve yumuşaklık sağlıyor. Blistex gibi yine kavanoz bir formda ve kutuları da gerçekten çok tatlı, ürünü bitirdikten sonra minik küpelerinizi koymak için bile kullanabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla markanın ülkemizde satılan üç çeşit nemlendiricisi var nane yağı, gül yagı bir diğeri ise kakao yağı. Bendeki tabi ki de naneli olan, naneli olması gözünüzü korkutmasın ne kokusu rahatsız ediyor ne de yapısı, daha çok şekerli nane gibi kokusu var☺ Bu marka ile ilgili söyleyebileceğim olumsuz yorumlarıma gelecek olursak içeriğinde her ne kadar bitkisel yağlar bulundurduğunu söylese de bunun yanında parafin, ve petrol türevi maddelerde bulunduruyor ve blistex gibi parmakla uygulama yapabiliyorsunuz sadece. 
Le Petıt Marseıllaıs dudak nemlendiricisi.. Çok yakın zamanda yine bu markanın duş jei alışverişinde yanında hediye olarak aldığım stick formdaki dudak nemlendiricisi, kokusuna bayıldığım makyaj çantamdan çıkarmadığım nemlendiricilerden biri oldu kendileri.Dudaklara uygulandığında beyazlık yada yağlı bir his bırakmıyor, nemlendirmesi orta düzeyde ve mat ruj uygulamadan önce dudaklarınıza bu ürünü uygulayabilirsiniz. Gün içerisinde dudaklarım kuruduğunda, nemlendirilmeye ihtiyaç duyduklarında hijyen açısından daha iyi olduğu için arabada, evde, okulda her hangi bir yerde rahatlıkla uygulayabiliyorum. 
Dönüşümlü olarak kullandığım favori lip balmları bunlardı daha temiz içerikli uygun fiyatlı ürünler önermek isterseniz aşağıya yorum bırakabilirsiniz. 😚

Mutlu ve bakımlı günlere.

6 Ocak 2017 Cuma

Makyaj Yaparken Öğrendiklerim





Herkese merhabalaaaarrr 😍

Biliyorum tekrar uzun bir ara verdim hem instagram hesabımı hem de burayı çok ihmal ettim. Hastalık, özel hayatımla ilgili sıkıntılar derken kendimi bayağı bir soyutladım her şeyden.. 
Neyse ki tekrar döndüm sahalara, şimdi her şey kaldığı yerden daha güzel bir şekilde devam edecek.
Bu arada herkesin yeni yılını en içten dileklerimle kutlarım. Yeni hepimize daha güzel günler getirir umarım, hem ülkece hem de birey olarak mutluluk, huzur peşimizi bırakmasın.

Madem uzun zamandır buralarda yoktum, telafisi de yeni yılda güzel bir post paylaşmak olsun dedim ve uzun zamandır yazmayı düşündüğüm yazıyı nihayet bugün yazıyorum 😊

Hiç birimizi doğar doğmaz mükemmel makyaj yapan kızlar değiliz, en azından ben öyleyim😋 Makyaja başlarken hangimiz fondöten seçimlerinde pespembe yada bembeyaz olmadık, hangimiz allıkları yanlış uygulayıp çizgi film karakterlerine benzemedik, hangimiz eyelinerı allahu ekber dağlarına kadar çekmedik ve daha bir sürü yanlış yapmadık😁 İşte bu hataları ve buna benzer şeyleri bende makyaj yapa yapa öğrendim neler öğrenmişim peki gelin onlara bakalım.

1) Fondöten seçimi; Cilt tonumuza ve yapısına uygun fondöten seçimi. Kabul ediyorum ki ilk zamanlar bu hataya çok düştüm hem renk olarak hem de yapı olarak bir sürü yanlış fondöten aldım, yavaş yavaş cildimi analiz etmeyi öğrendim ve artık cilt tipime ve tonuma daha uygun fondötenler almaya başladım.
2)Allık sürümü; Herkes gibi bende başkalarında beğendiğim allıkları bir koşu gittim kendime aldım ve sonuç çoğu zaman hüsran oldu. Bir başkasına yakışan renk ya bana yakışmadı yada onun uyguladığı şekil benim yüz tipime uymadı. Tabi bunu da zamanla yüz şeklimi tanıyarak nasıl sürmem gerektiğini öğrendim zamanla bana yakışan tonları keşfettim.
3)Eyeliner Çekmek; Şu instagram hesaplarında gördüğümüz uzun kuyruklu eyeliner makyajlarına sizinde özendiğiniz gibi bende özendim, allahu ekber dağlarına kadar çektim kuyruğu ve öyle gezdim aylarca😡 Sonra bir şey fark ettim herkesin göz yapısı bir değil herkese de kuyruklu eyeliner yakışmaz. Bende bana yakışan şekilde sürene kadar denedim ve zamanla bunu da öğrendim hala da öğrenmeye devam ediyorum tabi.
4) Fırça Kullanımı; Sanki makyaj yapmayı biliyor muşum gibi gidip kendimi bir sürü fırça almıştım hangisinin ne işe yaradığını biliyormuş gibi.. En çok yaptığım hata ise fondöten fırçasını yanlış kullanmak oldu, badana yapar gibi fırçayla fondöten uygulamaya çalıştım hem dalgalı bir şekilde yayıldı hemde kapatıcılığı düşürdüm. Yavaş yavaş fırçanın tipine göre uygulamayı öğrendim ve en iyi sonuçları almaya başladım. Bu arada öğrendiğim başka bir şey ise en iyi fırçanın parmaklarım olduğunu öğrendim.
5)Maskara bulaştığında kurumasını beklemeden silmek; Bu hatayı bir çoğumuz hala yapıyoruz hadi itiraf edelim, makyaj yaparken maskaranın bir yere sürülmesi halinde hepimiz deli oluyoruz aman kurumadan sileyim diyerek iyice batırıyoruz makyajımızı bende birçok kez böyle yaparak güzelim makyajımı berbat ettim böyle yapa yapa artık kuruması gerektiğini öğrendim. Şuan makyajım miss 😍
6)Pudra ile sabitlediğimiz kapatıcı/Fondöten; uyguladığımız likit ürünlerin kalıcılığını arttırmak yada parlaklığını azaltmak için pudra ile herkes gibi bende çok sabitliyorum. Sabitlediğim yetmiyormuş gibi gün içerisinde birde tazeleyerek iyice çamur hale getiriyordum makyajımı bunu da öğrenmem aylar aldı tabi.
7)Başkalarında gördüğümüz ürünleri satın almak; Bu hatayı hepimiz her zaman yapıyoruz ama ben en aza indirmeyi başardım diyebilirim. Her hangi birine yakıştırdığım ürünü almadan önce inceliyorum benim cilt tipime veya tonuma yakışabilecek bir şey mi diye.. Bunu sadece ten ürünlerinde değil renkli kozmetikte de yapıyorum sonuçta her renk herkese yakışmıyor, kendimde hayal edip gidip alırsam biliyorum ki sonu yine hüsran olacak, o yüzden gidip tester'ini deneyip ona göre alıyorum 😎

Benim makyaj yaparken öğrendiğim şeyler bunlardı, hala her şeyi dört dörtlük yaptığımı söyleyemem öğrenecek daha çok şey var bundan eminim. Bu gün sizlerle paylaşmak istediklerim bu kadardı. Bir sonraki postta görüşmek üzere 😊

Mutlu,bakımlı günlere..


29 Kasım 2016 Salı

Ter Kokusunu Önlemenin Yolları




Merhaba minnoş takipçilerim
Bugün sizlerle uzun zaman önce paylaşmak istediğim ama sırası geç gelen bir konudan bahsetmek istiyorum. Başlıktan da görüldüğü gibi ter kokusundan ve bunu önlemenin yollarından bahsetmek istiyorum size. Terlemek insanın doğasında olan bir şey bunu hepimiz biliyoruz zaten peki bu ter kokusu ile yaşamak ve çevremizi bu kokuya mahkum etmek zorunda mıyız? Tabi ki hayır 😊
(bunu yazarken yazın otobüslerin ter kokan insanlarla dolu olduğu aklına geldi😡)

Neyse nerede kalmıştık, evet terlemek doğal bir şey ama bazı insanlarda bu hormonsal bozukluklardan dolayı daha fazla olabiliyor. Daha fazla terleyip daha fazla ter koka biliyor, bu kokuyu önlemek için kendimizi sık sık kontrol etsek bile bazen bunun farkına varamıyoruz ve insanları rahatsız edebiliyoruz. Bu yüzden günlük önlemlerimizin dışında bir de doğal yollarla nasıl önleyebiliriz nasıl daha aza indirebiliriz ona bir bakalım.

İlk olarak hepimizin günlük olarak yaptığı ter kokusunu önleme yollarını hatırlayalım.

*Her gün düzenli olarak duş almak. (Bakteri sayısını kontrol altında tutmak için)
*Koltuk altı tüylerini düzenli olarak tıraş etmek.
*Keten, yün ve ipek kumaşlar tercih etmek.
*Her gün iç çamaşırı değiştirmek.
*Deodorant, pudra ve spreyler kullanmak.
*Pastırma,sucuk, sarımsak gibi şeyleri daha uygun zamanlarda yemek. (yaz aylarında oldukça az tüketmek)

Günlük yaptığımız rutin şeyleri hatırladığımıza göre şimdi benimde bazılarını kullandığım bazılarını yakınlarımdan duyduğum bitkisel kürlere geçebiliriz.

1) SİRKE KÜRÜ: Her evde kolaylıkla bulunan ve yapması çok kolay olan bir yöntem. Gerekli olan sadece iki malzeme var sirke ve pamuk. Her banyodan sonra ve her gün düzenli olarak pamuk yardımı ile koltuk altımıza sürüyoruz. Sirke sürüldüğü yerde pH değerini düşürdüğü için bakteri oluşumunu yani koku oluşumunu önler.
Not: Tıraş sonrası sirke kullanmayın tahrişe neden olabilir.

2)LİMON KÜRÜ: Yine her evde kolaylıkla bulunan bulunmasa bile her yerden kolaylıkla ulaşabileceğiniz hatta tırnaklarımız için severek kullandığımız limon... Ter kokusunda da imdadımıza koştu. Gerekli olan şey limon ve pamuk, bu kürü de her duştan sonra ve düzenli olarak her gün kullanabiliriz. burada dikkat etmemiz gereken tek şey limonun asidik oluşumundan dolayı teniniz buna etki gösteriyor ise yarım bardak su ilave edip o şekilde uygulayabilirsiniz. 

3) ADA ÇAYI YAĞI: Söz konusu ter kokusu olduğunda ada çayının iki özelliği hemen imdadımıza yetişiyor. Ada çayı ter bezlerini yavaşlatır bu da demek oluyor ki gün içerisinde az terlemiş oluyoruz diğer özelliği ise antibakteriyel olması yani bakteri oluşumunu önler.

4) LİMON VE KABARTMA TOZU KÜRÜ: Bu bahsettiğim kür ise daha çok terleyenler için kullanılabilecek bir yöntem. Eğer gün içerisinde fazla terliyor ve teriniz kokuyorsa yukarıda bahsettiğim yöntemler yetersiz kalabilir. Bu tarifin yapımı da çok basit yarım limon suyu, hamurlaşmaya yetecek kadar kabartma tozu. Duş almadan önce yarım limon suyu ve kabartma tozunu hamur kıvamına gelecek kadar karıştırıyoruz, elde ettiğimiz karışımı koltuk altına sürüp yaklaşık 10-15 dakika bekletin ve ılık su ile temizleyin. Kabartma tozu tek başına pek bir etki göstermeyeceği için yanında mutlaka limon kullanın çünkü kabartma tozu sadece bir nevi deodorant görevi görüyor. 

Benim zamanında uyguladığım ve yakın çevremden duyduğum yöntemlerin bazıları bunlar. Umarım dener ve memnun kalırsınız. 

Mutlu, bakımlı günlere. 

23 Kasım 2016 Çarşamba

Urban Care Shake N Repaır Bukeli Saçlar İçin Onarıcı Bakım Köpüğü





Herkese merhabalarrrr :)
Bugün sizlere yazın başlarında aldığım bir süre sıkça kullandığım daha sonra bıraktığım ve tekrar kullanmaya başladığım bir üründen bahsetmek istedim. Başlıktan da görüldüğü gibi meşhur mis kokulu saç köpüğü😃

Bu ürünü almadan önce kullananların yorumlarına bakıp aldım, bu benim için birazda kötü oldu çünkü çok fazla beklenti içerisine girdim. İlk olarak saç tipime gelecek olursak kabarık, dalgalı ve ince telli saçlara sahibim, bu yüzden saçıma her hangi bir ısı işlemi uygulamadığım zamanlar saç kremi tarzında ürünler kullanıyorum. Daha önce farklı markaların saç köpüğünü kullandım fakat istediğim şekillendirmeyi elde edemedim maalesef 😐 Bu yüzden de tekrar saç kremlerine geri dönmüştüm. Daha sonra yaz aylarının başlarında bu ürünle karşılaştım ve denemek için bukleli saçlar için olanı satın aldım. Bakalım bu ürünle ilgili düşüncelerim neler ?

Ürün bukleli, kıvırcık ve elektriklenen keratin yapısına etki eden ve yoğun bakım yapan bir saç köpüğü olduğunu söylüyor. Benim bu ürün ile ilgili deneyimlerim ise şöyle; Bu ürünü çok büyük beklentiler içerisinde aldım açıkçası saçlarımı şekillendireceğini ve bunun 24 saat kalıcı olacağını düşündüm fakat öyle olmadı. Saçımı şekillendirme konusunda beni tatmin etmedi şekillendirici saç kremleri gibi olacağını düşündüm belki de. Bu ürünü yazın her duştan sonra kullandım saçlarımı gerçekten de yumuşacık yaptı kullandıkça saçlarımda ki o sönüklük yerini canlılığa bıraktı. Fakat şekillendirme de beni tatmin etmediği için bir kenara bıraktım.
Yazın her fırsatta denize gittiğim için saçlarım haliyle yıprandı, bu sefer de her akşam taramadan önce kullanmaya başladım hem taramam kolaylaştı hemde tekrar yumuşacık olmaya başladı saçlarım. Tesadüfen bir gün arkadaşlarla denize giderken saç köpüğünü de yanıma almışım malum denizden sonra saçlarımız kas katı oluyor taraması haliyle zorlaşıyor, bende o gün plaj çantamda görünce saçlarıma uyguladım uyguladıktan sonra saçlarımda ki o deniz suyunun etkileri kalmadı diyebilirim. hem o sertlik gitti hemde mis gibi koktu saçlarım sahilde. Hatta arkadaşlarım saçlarımın daha parlak gözüktüğünü de söylediler 😊

Yani kısacası bu ürün ile ilgili düşüncelerim şekillendirme olarak beni tatmin etmedi fakat onarım ve yumuşaklık konusunda bu ürünü sevdim. Özellikle kokusu beni benden alıyor 😍 
Şuan ürün bitmek üzere kısa bir süre önce tekrar kullanmaya başladım indirime girdiği zaman tekrar alırım yüksek ihtimalle hatta yıpranmış saçlar için olana şans verebilirim.

Mutlu ve bakımlı günlere.

15 Kasım 2016 Salı

FAR BAZI YAPIMI






Herkese merhabalar :)
Yoğun bir tempoya pazartesi gününden itibaren girmiş bulunmaktayım. Malum vize haftası geldi çattı. Vizelere nasıl çalıştığımı öğrenmek isterseniz  nisan ayında yayınlamış olduğum postlardan bulup okuyabilirsiniz. 
Her neyse biz önemli olan konuya gelelim, vize haftası iş okul derken buraları tekrar ihmal etmek istemedim bu yüzden de kısacık bir iyi geceler yazısı yazmak istedim size. Artık haftalık olarak planlamalarımı da yapıyorum böylece artık daha aktif bir hale gelecek blogg ve instagram sayfam.
Peki benim kısacık iyi geceler yazıma geçelim mi artık ? 
Ee hadi başlayalım o zaman, bu gece sizlere evde far bazı nasıl yapılır ondan bahsetmek istedim. Evet doğru duydunuz evde far bazı yapımı! :) Üstelik malzemeleri de kolaylıkla bulabilirsiniz. Hadi o zaman malzemelere geçelim. 

Malzemeler
*4 çay kaşığı yoğun kıvamlı nemlendirici
*2 çay kaşığı fondöten
*1 çay kaşığı pudra

Not: Bu ölçüdeki malzemelerle bir adet seyahat krem kabını doldurabilirsiniz. 

Öncelikle minik bir kaba pudrayı toz haline gelmiş bir şekilde koyuyoruz pütür pütür olmasın diye de iyice ezip üzerine nemlendiriciyi ilave ediyoruz, sonrasında topak topak kalmayacak şekilde güzelce karıştırıyoruz. bu elde ettiğimiz karışımın içerisine kullanmadığımız yada bitmek üzere olan fondötenden ilave edip tekrar karıştırmaya başlıyoruz. Tüm malzemeler birbirine iyice karıştırdıktan sonra minik bir saklama kabına boşaltıyoruz. Evet far bazımız hazır artık ! :)
Kullandığınız far bazından memnun değilseniz yada far bazına para vermek istemiyorsanız evinizde kolaylıkla bunu yapabilirsiniz. 


Mutlu ve bakımlı günlere.